Suriye'den Erdoğan'a Sessizlik

TimeJump Digital Media

You need 2 min read

·

Post on Dec 06, 2024

30 visitor like this post

Share

Suriye'den Erdoğan'a Sessizlik: Anlaşmazlığın Gölgesinde Bir İlişki

Türkiye ve Suriye arasındaki ilişki, son yıllarda karmaşık ve gerilim dolu bir hal aldı. Suriye iç savaşının patlak vermesinden bu yana, iki ülke arasındaki iletişim büyük ölçüde kesintiye uğradı ve Suriye'den Erdoğan'a sessizlik, iki ülke arasındaki derin anlaşmazlıkları yansıtıyor. Bu makalede, bu sessizliğin altında yatan nedenleri, ikili ilişkilerin mevcut durumunu ve olası gelecekteki senaryoları inceleyeceğiz.

Suriye İç Savaşı ve İlişkilerin Bozulması

Suriye iç savaşı, Türkiye-Suriye ilişkilerinde bir kırılma noktası oldu. Esad rejiminin muhaliflere karşı sert müdahalesi, Türkiye'nin Suriye sınırına yakın bölgelerde büyük bir mülteci akınına neden oldu. Türkiye, Esad rejimini desteklemeyen ve Suriye'de istikrarı sağlamak için başka bir yaklaşım benimseyen ülkelerden biri oldu. Bu durum, iki ülke arasındaki güven duygusunu tamamen yok etti ve Erdoğan'ın Esad rejimiyle olan ilişkilerinde bir kopmaya yol açtı.

PKK/YPG Sorunu ve Güvenlik Kaygıları

Türkiye'nin Suriye politikasının temelini oluşturan bir diğer önemli faktör de, Kürt silahlı örgütleri PKK ve YPJ/YPG ile mücadeledir. Türkiye, YPG'yi PKK'nın Suriye kolu olarak görüyor ve Suriye'de terörle mücadele konusunda Esad rejiminden iş birliği beklemeyi bıraktı. Bu durum, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine askeri müdahalede bulunmasına ve Suriye'deki sınır güvenliği konusunda ciddi kaygılar beslemesine yol açtı.

Sessizliğin Ardındaki Nedenler

Suriye'den Erdoğan'a gelen sessizliğin birçok nedeni var:

• Siyasi Anlaşmazlıklar: Esad rejimi ve Erdoğan hükümeti arasındaki siyasi görüş ayrılıkları aşırı derecede büyük. Esad'ın görevden alınması ve Suriye'de siyasi geçiş süreci konusunda fikir ayrılıkları bulunuyor.
• Güven Eksikliği: Yıllarca süren çatışma ve karşılıklı suçlamalar, iki ülke arasında derin bir güven eksikliğine yol açtı. Her iki taraf da diğerinin niyetlerinden emin değil.
• Uluslararası Baskılar: Bölgesel ve küresel güçlerin etkisi de iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir rol oynuyor. Bu güçlerin bazıları, Türkiye'nin Suriye politikasına karşı çıkarken, bazıları ise iki ülke arasındaki diyaloğu destekliyor.
• İç Siyasi Gündemler: Hem Türkiye'de hem de Suriye'de iç siyasi gelişmeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine engel oluyor. Her iki ülke de iç politikalarına odaklanmış durumda.

Geleceğe Bakış: İlişkilerin Normalleşmesi Mümkün Mü?

Suriye'den Erdoğan'a sessizlik, bölgedeki istikrarsızlığı artırıyor. Ancak, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için bazı adımlar atılabilir. Bu adımlar arasında:

• İletişim Kanallarının Açılması: Açık diyalog, karşılıklı anlayış ve güvenin yeniden tesis edilmesi için gereklidir.
• Ortak Güvenlik Kaygılarının Ele Alınması: PKK/YPG tehdidine karşı ortak bir yaklaşım geliştirmek, iki ülke arasındaki güven ortamını iyileştirebilir.
• Mülteci Sorununun Çözümü: Suriyeli mültecilerin geri dönüşü, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için önemli bir faktördür.
• Uluslararası Toplumun Desteği: Uluslararası toplumun arabuluculuğu, iki ülke arasındaki diyaloğu kolaylaştırabilir.

Suriye'den Erdoğan'a sessizlik, bölge için büyük bir endişe kaynağıdır. İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, hem Türkiye hem de Suriye için ve daha geniş bir bakış açısıyla bölge barışı için hayati önem taşımaktadır. Ancak, bu normalleşmenin gerçekleşmesi için karşılıklı güvenin yeniden inşa edilmesi, siyasi irade ve uluslararası desteğin bir araya gelmesi gerekmektedir.